Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Katip Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk Komisyonda görüşülen Maden Kanunu hakkında açıklamalarda bulundu.
Öztürk açıklamasında ‘’ geçen yıl yaşadığımız başta Soma olmak üzere, madencilik yaparken büyük bir emekle, alın teriyle yerin altına inen ve hayatlarını kaybeden kardeşlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına da sabır diliyorum. 2014 yılı madencilik sektörü açısından sıkıntılı ve üzüntülü geçti. Bu nedenle riski en aza indirmek amacıyla tasarıda sektöre ilişkin yeni düzenlemeler var.’’ Dedi
Öztürk açıklamasının devamında ‘’Madenler bir ülkenin zenginlikleridir. Bunların çıkarılması, çıkarıldıktan sonra işlenmesi, bunların da ülke ekonomisine katkı yapması bütün ülkeler için olduğu gibi bizim ülkemiz için de önemli bir olaydır. Tabi bu zenginliklerimizi, ülke ekonomimize, vatandaşlarımızın refahına kazandırırken iş güvenliği, çevre duyarlılığı, su kaynaklarının muhafazası gibi konular bizim için hayati önem taşımaktadır. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin yüzde 99’u doğal kaynaklardan özellikle de madenlerden sağlanmaktadır. Dolayısıyla toplumların refah ve gelişmişlik düzeyleriyle madencilik faaliyetleri arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Çağdaş bir yaşam için madencilik faaliyetleri vazgeçilmezdir. Günümüzde çevre faktörünü göz ardı ederek hiçbir ekonomik faaliyet yürütülemeyeceği gibi madencilik faaliyetinin de yürütülmesi mümkün değildir. Madencilik sektöründe çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması madencilik süreçleri ya da sonrasında çevrenin korunmasına ve yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Üretim yapmayı engelleyecek çalışmalar yerine, sorunlara çözüm üretmeliyiz.’’ dedi.
Öztürk açıklamasında Maden Kanunu ile birlikte yapılan değişikliklerden de bahsetti. Öztürk ‘’ Bu kanunda, desteklerin kapsamı genişliyor. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için devlet hakkının yüzde 50’sinin alınmayacağına ilişkin hükmün kapsamına, 2.grupta yer alan Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçların da alınması, yatırım maliyetleri yüksek olan çimento sektöründe ihtiyaç duyulan hammadde güvenliğinin sağlanması amacıyla yeni bir ruhsat alt yapısı oluşturuluyor, Üretim veya sevkiyat ile ilgili para cezalarının oranı azaltılması planlanıyor. Denetim mekanizmalarında da yeni bir yapı oluşturuluyor, Daimi nezaretçinin, atandığı ruhsat sahasındaki faaliyetleri düzenli bir şekilde denetleyerek tespit ve önerilerini daimi nezaretçi defterine kaydetmesi zorunlu olması, ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması veya ruhsat sahibince herhangi bir nedenle tetkik ve incelemelerin engellenmesi halinde 20 bin TL para cezası uygulanması, proje teknik eksiklikler, vadesi geçmiş borç bulunmadığına ilişkin belge ve işletme ruhsat bedeli bildiriminden itibaren üç ay içinde tamamlanması, tamamlanmaz ise 20 bin lira idari para cezası uygulanması, Ruhsat sahipleriyle üçüncü kişiler arasındaki rödövans sözleşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iznine tabi olacak. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesiyle yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulacak. Proje değişiklikleri izne bağlanıyor, tehlikeli durum giderilinceye kadar üretim faaliyetlerinin durdurulması getiriliyor.‘’ dedi.
Öztürk sözlerinin sonunda ‘’ Kanun teklifini komisyonda görüşülürken sektör temsilcilerini dinledik, tasarıda bir çok olumlu değişiklik var, sektörün sorunlarını iyi biliyoruz, bunları çözmeye çalışıyoruz, ilerleyen zamanlarda kömür yer altı madenciliğine özel daha kapsamlı bir çalışma yapılmasını umarken, bir kez daha kanunda emeği geçen herkese teşekkür ederim.’’ dedi.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Katip Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk Komisyonda görüşülen Maden Kanunu hakkında açıklamalarda bulundu.
Öztürk açıklamasında ‘’ geçen yıl yaşadığımız başta Soma olmak üzere, madencilik yaparken büyük bir emekle, alın teriyle yerin altına inen ve hayatlarını kaybeden kardeşlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına da sabır diliyorum. 2014 yılı madencilik sektörü açısından sıkıntılı ve üzüntülü geçti. Bu nedenle riski en aza indirmek amacıyla tasarıda sektöre ilişkin yeni düzenlemeler var.’’ Dedi
Öztürk açıklamasının devamında ‘’Madenler bir ülkenin zenginlikleridir. Bunların çıkarılması, çıkarıldıktan sonra işlenmesi, bunların da ülke ekonomisine katkı yapması bütün ülkeler için olduğu gibi bizim ülkemiz için de önemli bir olaydır. Tabi bu zenginliklerimizi, ülke ekonomimize, vatandaşlarımızın refahına kazandırırken iş güvenliği, çevre duyarlılığı, su kaynaklarının muhafazası gibi konular bizim için hayati önem taşımaktadır. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin yüzde 99’u doğal kaynaklardan özellikle de madenlerden sağlanmaktadır. Dolayısıyla toplumların refah ve gelişmişlik düzeyleriyle madencilik faaliyetleri arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Çağdaş bir yaşam için madencilik faaliyetleri vazgeçilmezdir. Günümüzde çevre faktörünü göz ardı ederek hiçbir ekonomik faaliyet yürütülemeyeceği gibi madencilik faaliyetinin de yürütülmesi mümkün değildir. Madencilik sektöründe çevre dostu teknoloji ve yöntemlerin kullanılması madencilik süreçleri ya da sonrasında çevrenin korunmasına ve yenilenmesine yönelik önlemlerin alınması sektörün gelişimini engellemeyecek, aksine sektörün gelişmesine katkı sağlayacaktır. Üretim yapmayı engelleyecek çalışmalar yerine, sorunlara çözüm üretmeliyiz.’’ dedi.
Öztürk açıklamasında Maden Kanunu ile birlikte yapılan değişikliklerden de bahsetti. Öztürk ‘’ Bu kanunda, desteklerin kapsamı genişliyor. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için devlet hakkının yüzde 50’sinin alınmayacağına ilişkin hükmün kapsamına, 2.grupta yer alan Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçların da alınması, yatırım maliyetleri yüksek olan çimento sektöründe ihtiyaç duyulan hammadde güvenliğinin sağlanması amacıyla yeni bir ruhsat alt yapısı oluşturuluyor, Üretim veya sevkiyat ile ilgili para cezalarının oranı azaltılması planlanıyor. Denetim mekanizmalarında da yeni bir yapı oluşturuluyor, Daimi nezaretçinin, atandığı ruhsat sahasındaki faaliyetleri düzenli bir şekilde denetleyerek tespit ve önerilerini daimi nezaretçi defterine kaydetmesi zorunlu olması, ruhsat sahibi veya vekilinin mahallinde yapılan tetkik ve incelemelere katılmaması veya ruhsat sahibince herhangi bir nedenle tetkik ve incelemelerin engellenmesi halinde 20 bin TL para cezası uygulanması, proje teknik eksiklikler, vadesi geçmiş borç bulunmadığına ilişkin belge ve işletme ruhsat bedeli bildiriminden itibaren üç ay içinde tamamlanması, tamamlanmaz ise 20 bin lira idari para cezası uygulanması, Ruhsat sahipleriyle üçüncü kişiler arasındaki rödövans sözleşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iznine tabi olacak. İzin alınmaksızın yapılan rödövans sözleşmesiyle yürütülen madencilik faaliyetleri durdurulacak. Proje değişiklikleri izne bağlanıyor, tehlikeli durum giderilinceye kadar üretim faaliyetlerinin durdurulması getiriliyor.‘’ dedi.
Öztürk sözlerinin sonunda ‘’ Kanun teklifini komisyonda görüşülürken sektör temsilcilerini dinledik, tasarıda bir çok olumlu değişiklik var, sektörün sorunlarını iyi biliyoruz, bunları çözmeye çalışıyoruz, ilerleyen zamanlarda kömür yer altı madenciliğine özel daha kapsamlı bir çalışma yapılmasını umarken, bir kez daha kanunda emeği geçen herkese teşekkür ederim.’’ dedi.